BAYRAM VE ATATÜRK

BAYRAM VE ATATÜRK

Ulusumuza armağan edilen bayramların en güzel ve anlamlısı olan 23 Nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramını kutladık. Demokratik çağdaş seviyelerine ulaşmış bir toplumun ferdi olan ve atasına sevgisi sonsuz olup Atatürk’ü ilk olarak İlkokul sıralarında kara tahtanın üzerindeki çerçeveden anlamlı bakışlarıyla tanıdım. İlkelerini ise okumayı söktüğüm zaman resminin yanında bulunan Gençliğe hitabesini okuyarak başladım öğrenmeye. Bayramlarını ise ilk olarak küçük yüreklerdeki sevginin beslendiği ve bize armağan ettiğni öğrendiğimiz Ulusal egemenlik bayramında tattık. Sağol  Sağol...

Uygun adım yürüyüşlerimizi hatırlarım öğretmenlerimizin sol,sağ sol,sağ direktifleriyle hizayı bozmadan. Kaçımızın ayağı su toplamıştı, bir kaçımız yorgunluktan bayılmıştık. Ne zaman kırlarda salıncakta sallanan bir resmimi görsem 23 Nisanları hatırlarım. Baharın başladığı tatil günlerini hatırlarım.

Orta okulda hep seni anlattılar, dünyaya ancak yüzyılda bir gelen dahi olduğunu şahin bakışlarını ardında hürriyetine ve vatanına olan aşkını öğrendim. En azılı düşmanlarına bile merhametine karşın savaş meydanlarında karşında hiç kimsenin duramadığını, Aslandın Kaplandın özgürlüğe açılan bir pencereydin; Sözün özü bizim sevgili Atamızdın..Her şeyi anlatan eğitim ve öğretim kurumumuzun aziz öğretmenleri her şeyi anlattılar da; failatün, failatün failün ölçü sistemlerini. Niyagara şelalesinden arzın merkezine kadar her yeri. Yes no it is a pensıl’ı, Deli İbrahim'in küpesinden kurbağanın dolaşım sistemine kadar her şeyi öğrettiler de; Bana senin insan yüzünü bir türlü anlatmadılar.

Sigara tiryakisi olduğunu, rakı içtiğini, aşık olduğunu, Evlendiğini, boşandığını, Kim bilir kaç geceler savaş meydanlarında cesetlere bakıp bakıpta için için ağladığını, özlemlerini, hasretlerini, geleceğe dair fikir ve düşüncelerini anlatmadılar.

Bizim ve tüm dünyanın çocuklarına  armağan etmişsin bu bayramı. Sağo sağol..

Bir yandan heykellerini diktik, dağlara taşlara siluetini çizdik. Her kitaba, her yazıya senin sözlerinden alıntılar ekledik. Biryandan da her işin kolayına kaçtık. Ticarette hile ve kazık atmaya, üretimde bilim adamlarımızı teşvik edip yaratıcı olmak yerine ya kopyalamayı yada montajcı olmayı seçtik. Bilim adamlarına değer vermeyip yurt dışına kaçmalarına sebep olduk. Aydınlarımızı incitip olmadık yerlerde vatan hainleri ürettik. Zeki çevik ama düzenbaz ve amaçsız gençler yetiştirdik.

Eğitimi, Ekonomiyi, Tarımı, Kültürümüzü ve manevi değerlerimizi siyasete kurban verdik. Ne yazık ki varlığımız siyasi emellere kurban oldu gitti. Sevgili Atam ne yazık ki Demoklesin kılıcını sapından tutmak yerine ensemize dayamayı marifet bildik.

Sözün özü sevgili Atam mirasını gıdım gıdım bitirdik, tükettik. Dedemden babama babamdan bana hep enkaz devraldık ve ne yazık ki bu gidişle çocuklarımıza devredecek enkaz bile bulamayacağız. Doğruyduk, çalışkandık, birinci vazifemiz Türk istiklalini ve Cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa edip ülkümüz yükselmek ve ileri gitmekti. Ama ne yazık ki Starbuck’umuzla mac Donalds’larımız bize mola verdirdi. Dünyaya bedeldik ya şimdilerde bu 1 Milyon 700 bin kere küçülmüş durumda.

Bu ahval ve şeriat içerisinde dahi vazifem Türk istiklalini ve cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmek olduğunu bilirim. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk bayramınızı kutlar sevgiler sunarım..