CUMHURİYETİN EŞİĞİ MUDANYA

CUMHURİYETİN EŞİĞİ MUDANYA

29 Ekim 1923 Cumhuriyetin ilanı ve halk kavramının Türkiye’de gerçek anlamına kavuşmasıdır. Türk Halkı adının Cumhuriyet olarak perçinlenmesinin Mustafa Kemal Atatürk tarafından tapusunun verilmesidir.

Kendi kimliğini Cumhuriyetin ilanıyla kazanan Türk halkı, bu tapuyu elde edinceye kadar olan süreç hiçte kolay olmadı. Çanakkale’den başlayan serüven Anafrtalar’a, İnönü’ye kadar uzanan binlerce şehit’in akıttığı kanla, Cumhur olabilmenin bedelini imzaladılar.

Sıcak savaşın yurdun her yerinde devam edip, Türk’ü, Kürt’ü, Çerkez’i, Arnavut’u, Boşnakı’ı tek yürek olup atarken, kimsenin aklında ve hayalinde bölünmek yoktu, sadece bir olmak ve VATAN aşkı vardı. Cumhur olmak, halk olmak tek olmak vardı.

Savaş’ın bitmesini beklerken Mudanya’yı işgal eden İngiliz, İtalyan ve Yunan Palikaryaları ki; bu gün kıymete binip el üstünde tutulan ve her törene çağırılıp gelemeyen Emperyalist uşakları, Mudanya’yı kan bürümüş gözleriyle kana bulmaya, Türk kanı dökmeye gelmişlerdi, üstelik çağırılmadan.

Geldikleri gibi gitmediler

Geldikleri gibi gitmediler, çünkü karşılarında gözünü Vatan Sevgisi bürümüş, Şükrü Çavuşlar, Kürt Mehmetler vardı. Bu gün vatanı bölmek ve parçalamak için gayret sarf edenler, bölücü ve yıkıcı hareketleriyle ortalığı kan gölüne çeviren emperyalist uşakları gibi değil. Akacak kanını son damlasına kadar bu vatanın bölünüp parçalanmasını önlemek ve geleceğin Cumhuriyetini görürcesine kurulması için Şehit olanlar sayesinde, “sefiller gibi sürünerek” gittiler.

Gittiler ya; o emperyalist patronlar durur mu hiç? Durmadılar, Mudanya Mütarekesinde “savaşta verilmeyen vatan masada verilmez” dercesine, İsmet İnönü’nün mermer masaya vurduğu yumruk adeta suratlarına atılmışçasına canlarını öyle bir yaktı ki, arkalarına bile bakmadan gittiler. Mudanya’nın eşiğinden bir Cumhuriyet’in doğumunu izlerken istemeyerekte olsa alkışlamak zorunda kaldılar.

Mudanya; tarihin sayfalarında Cumhuriyete giden yolda Mütareke evinde atılan imzayla yer alırken, Türkiye’de halk olma bilincini var eden, Cumhuriyet’in içinde yer almanın, varoluşunda payının olmasının onuru ve gururunu yaşamakta, yaşatmaktadır.

Bu gün Cumhuriyeti yaşayan, yaşatan, Türkiye Cumhuriyeti’nin halkı, bu değeri yok etmeye bu vatanı bölüp parçalamaya çalışan dünün emperyalist güçleriyle aynı mücadelesini sürdürüyor. Meydanlar da avazı çıktığı kadar bağırarak cumhuriyet savunulmuyor, barış kardeşlik, demokrasi söylemleri verip terör baronlarına destek vermekle hiç olmuyor. Cumhuriyeti korumak sahiplenmek için 12 Eylül, 11 Ekim ruhunu taşıyan Mudanya’nın şehit ve gazilerindeki gibi yürekle olacaktır.

29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız Kutlu olsun…